24 Nisan 2017 Pazartesi

Canon AE1 Efsanesi

Kwanon (Canon); Budizmde bir tanrıça esirgiyor, bağışlıyor ve daha bir sürü şey... Tipik tanrı işleri yani ”


Ne düşünmüştüm? Bu çizimde Canon'un efsane AE1 modelini kullandım ve japon mimarisine yakın çizgiler yakalamaya özen gösterdim. En baştan başlıyacak olursak, Japon Devleti bayrağı, altında japon mimarisinden şehire giriş kapısı ve kapının üstünde Canon'un ilk ismi olan Kwanon yazısı.



Kwanon Budizmde bir tanrıça. Bağışlıyor, merhamet ediyor ve daha bir sürü şey. Tipik tanrı işleri yani. Biraz daha aşağısında şehir kapısının içinde bu kültürün mihenk taşlarından biri olan Hokusai'nin "Kanagawa Oki Nami Ura" eseri ve bir adet olmazsa olmaz Fuji dağı var. Şimdi tabi Fuji diyince de akla başka bir marka geliyor. Yani Japonlar da dağa taşa teknoloji yapmışlar. Adamlar da demek ki öyle seviyor...






Biraz daha aşağıya indiğimizde fotoğraf makinesinin gövdesinde gelensek japon dalga desenleri ve son olarak lensin üstünde bir yansıma olarak dünyanın Japonlara armağan ettiği atom bombasını görebiliyoruz. -Tabi diyebilirsiniz Abi! işi serpme kahvaltıya döndürmüşsün. Bu terazi bu kadar su kaldırır mı? -Yani bilmiyorum. Canon'la olan amatör ve duygusal ilişkimi göz önünde bulundurursam biraz fazla üstünde durmuş olabilirim. ve Bu şekilde Canon Efsanesi konseptini bitirdim.
İnfografik Video







23 Nisan 2017 Pazar

Lubitel Efsanesi




Lubitel // Efsane Fotoğraf Makineleri Serisi;

Öncelikle size bu seriden kısaca bahsedeyim. Bu seri 6 marka ve modelden oluşuyor.
Markalar ve modeller kendi dönemlerinde yaşanan tarihsel olaylarla, üretim sebepleriyle ve
üretildikleri ülkelerin kültürleriyle doğrudan ilintili. Bu olaylar ve kültürler evreninden çıkmadan, fotoğraf makinesinin formunu tekrar yorumladım.

Şimdi Sıra Lubitelin Öyküsünde.

İlk Lubitel 1949'da Sovyetler Birliğinde üretildi. Lubitel Rusça bir kelime ve anlamı amatör demek. Neden mi bu ismi verdiler; Bu benim şahsi yorumum! Bir sovyetlerin ilk makinesi olması olabilir. Ya da ikinci bir sebep ise sosyalist bir bakış açısıyla bu aleti herkes kullansın, herkes ulaşsın Abi! diye seri üretim yapıp bütün sovyet vatandaşlarını amatör fotoğrafçılığa teşvik etmek istemiş olabilirler.


Çizim yorumu...

Lubitel'in formuyla çok oynamadım. Neden mi..? Çünkü serinin ilk çizimiydi ve
ne yapacağımı çok da kafamda oturtamamıştım. Ama benim için gençliği ve dinamizmi 
temsil eden sinek kuşlarını ve çaktırmadan makinenin lensine yansıyan Lenin amcamızın
siluetini eklemekten geri duramadım. Aynı zamanda Sovyet tarzı köşeli olan Lubitel fotoğraf makinesini sırf puştluğuna biraz daha kapitalist, biraz daha sex objesi gibi çekici kılmak için, daha Macintosh (Apple) tarzı ovallik ekledim. Neden mi? İşte puştluk olsun! 

İnfografik Video






14 Ocak 2017 Cumartesi

Kendi Olamadan Ölenler | Çalışmam hakkında

Kısaca: Kendini gerçekleştirme ideali, yabancılaşma, pişmanlık,
Türkiye'nin sosyo-psikolojisi üzerine bir çalışma...

Uzunca: Yapmak istediğim, anlatmak istediğim şeyin kafamda şekillenmesi çok zaman almadı.
Konum; bu topraklarda, belki de bu yer kürede çok da yabancısı olmadığımız
Marx Abimizin de üzerinde durduğu yabancılaşma. 
(Bu yabancılaşma; ürettiğin ürüne, kendine ya da ailene karşı...)







Kompozisyonumun adı Kendi Olamadan Ölenler. Maslow Abimizin de dediği gibi
"kendini gerçekleştirememiş ya da bu yolculuğa hiç çıkmamış insanların
son pişmanlıkları, yaşamlarındaki son anları."

   Sekiz adet karakter kullanmamın sebebi Selçuklu'daki sekiz köşeli yıldızın "ideal insan"ı temsil  
   etmesi.  İlk önce bunları çok genel karakterler olarak tasarlamışken daha sonra  bu topraklardan bir
   şeyler anlatmam gerektiğini düşünerek Anadolu'daki insan profilinden faydalandım dini motiflerini
   de içerecek şekilde.

    Bu konuda çekimserdim çünkü dini şeylerde genelde pişmanlık ya da yanılgı saygısızlık gibi    
    algılanabiliyor. Daha sonra samimi olmaya karar verdim. Zaten her kesimden insanın bu tip
    şüpheleri vardır.

    Eğer bunu yapmasaydım anlatmaya çalıştığım şeyi yaşıyor olacaktım ve yaratmaya çalıştığım
    şeye yabancılaşacaktım. Bu da oksimoron bir durum olurdu.
 
    Elim den geldiğince yapaylıktan çıkartıp ifadeleri günlük hayattaki pişmanlık ifadelerine yakın
    tutmaya çalıştım ve sonuçta Kendi Olamadan Ölenler kompozisyonu ortaya çıktı.

    Diğer çalışmalar için.
    selametalkan.com